18 EKİM 2016
Dünya Demir Çelik Krizinin Türkiye’deki Etkileri ve Öneriler
Bilindiği üzere dünyada demir-çelik sektöründe bir kriz yaşanmaktadır.

Türkiye’de özellikle elektrik ark ocaklı (EAO) tesisler bu krizden büyük ölçüde etkilenmekte, ve tesis sahipleri haklı olarak büyük sıkıntı içine girmektedir.

Turgut Özal'ın geçmiş dönemde verdiği büyük desteği bu dönemde vermek mümkün değildir.
(O dönemde ithal hurdaya ton başina 50 USD destek, Uzak doğu ülkelerine çelik ihracatına ton başına 50 USD destek, ve EAO tesisleri için elektrik fiyatlarına %7 tenzilat gibi muazzam teşvikler verilmişti.)

Günümüzde 51 milyon tonluk demir çelik kapasitemizin, %23 ü entegre tesislerden (BOF) , %77 si elektrik ark ocaklı (EAO) tesislerden oluşmaktadır. Dünyada bu oran, BOF için %70 ; EAO için %30’dur. Yani ülkemizdeki oran tamamen tersidir. Bu durum, EAO üretim maliyetleri zaten yüksek olduğundan, Türkiye’de üretilen çeliklerin rekabet şansını tamamen yok etmektedir.

EAO tesisleri için ithal edilen hurdalar hem pahalı, ham de kaliteleri belirsizdir. Bunun sonucu olarak EAO’da üretilen ‘’uzun çeliklerin’’ kalitesine hakim olmak da mümkün değildir. Sorunun çözümü için, ithal hurda yerine ‘’Pelet’’ veya ‘’Sünger Demir’’ kullanılmalıdır. Ancak, ‘’Pelet’’ ve ‘’Sünger Demir’’ Türkiye’de üretilmemektedir. Sünger demirin üretim girdilerinin en önemlisi doğalgaz’dır. Türkiye’de doğal gaz fiyatları çok yüksek olduğu için (ve cevher de ithal ediliği için) bu günkü şartlarla ‘’sünger demir’’ tesisi kurmak mümkün değildir.

Aslında, EAO tesislerine sahip firmalar, kurulacak ‘’sünger demir’’ tesisi için gerekli teknolojik bilgi, finans ve kredi imkanlarına sahiptir.

İsrail ve Kuzey Kıbrıs Doğu Akdeniz’de büyük bir doğalgaz rezervi bulmuşlardır. Bu gazın Kıbrıs ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya nakledilmesi gerekmektedir. Esas Pazar Avrupa’dır. Bu sevkıyat için Türkiye, İsrail, Yunanistan ve Güney-Kuzey Kıbrıs'ın işbirliği işbirliği gereklidir. Türkiye bu konuya dikkatli ve zamanında yaklaşmaz ise, İsrail ve Yunanistan Türkiye’yi devre dışı bırakma yoluna gidebilir.

Sonuç olarak Doğal Gazın Kıbrıs’da maliyetinin düşük olacağı açıktır. Bu gaz kullanılarak Güney-Kuzey Kıbrıs’da ‘’sünger Demir’’ tesisleri kurulabilir. Böylelikle ‘’Sünger Demir’’ maliyeti Türkiye için önemli derecede azalır. Günümüzde hiçbir geliri olmayan Kıbrıs bir sanayi ülkesi olur, yeni tesisler kurulur, her iki toplum için de istihdam ve milli gelir artar.
Bunun neticesinde İki Kıbrıs gerçek ve demokratik üniter devlet olabilir. Yunanistan ve Türkiye’den aldıkları mali desteklere de gerek kalmaz.

Türkiye Demir Çelik kuruluşlarının, yatırımlarda, teknolojide, işletme, finans ve pazarlama konularında büyük deneyimleri vardır. Tesislerin kurulması için, bu potansiyelden faydalanılabilir.

Doğu Akdeniz’de bu önemli ve gerekli yatırımlar için Türkiye, İsrail ve Yunanistan'ın öncelikle ve zorunlu olarak siyasi sorunları halletmeleri gerekir.